Denizlerde yasak, karada ise serbest diye’ yorumladıkları yöntemi, ‘Trol çekmek gibi’ diye tanımlayan Çanakkaleliler, yürüyüş mesafesi 1 saatlik uzaklıkta süren düz ara kesime tepki gösterdi.
“Kış aylarında Mantar toplamak için ziyaret ettiğimiz orman alanları, şimdilerde hava meydanına dönmüş. Derin sessizlik sürüyor”  diyerek, gözlemlerini dile getiren Çanakkaleliler;
 “Geleceğe Harakiri yapılıyor,  Ormanlar yok oluyor.
Maden karşıtı eylemlerde,  ağaçlar kesiliyor savunması yapıp, alanları boş bırakmayanlar,şimdilerde  nerede?”  diye sordu.
Balaban eylemlerini, tutulan nöbetleri anımsatan Çanakkaleliler;
“Burnumuzun dibindeki ormanlar yok oluyor, binlerce ağaç kökten kesilip arazi adeta tırmıklanıyor, orman canlıları yaşam alanlarını terk ediyor, kısacası buranın sincaplarına bir Allahın kulu sahip çıkmıyor” ifadeleriyle, “Kazdağları yok oluyor, Sincaplar evsiz kalıyor”  söylemini dillendiren, Maden karşıtı gösterilerde geçen sloganlara manidar bir gönderme yaptı.
Vatandaşlar; Metalik maden karşıtı söylemlerin yerini, şimdilerde Termik santrallere yönelik başlatılacağı izlenimi veren mesajların aldığını söyledi.
“Ormanlar göz göre göre yok oldu ses veren yok, bir bardak su’da fırtına koparan çok” ifadesiyle de, yaşanılanları özetledi.

SİNCAPLAR EVSİZ KALDI,
SAVUNAN YOK..

Çanakkale merkeze bağlı Kızılkeçili köyünün binlerce ağaçlık ormanı yok oldu, gözlenen derin sessizliğe isim kondu; “Çevrecide iki yüzlülük..”
 Şehir merkezine, 1 saatlik yürüyüş mesafesinde, özellikle de İğdelik mevkiinde düz ara kesim ile hava meydanını andırın görüntüler oluşturan çalışmalara Çanakkaleliler tepki veriyor.,
Çevrecilerin, ağaç kesimleriyle gündeme getirdiği metalik maden işletmesine yönelik karşıtlıklarını, şehir merkezine 10 kilometre mesafede ormanlar yok olurken göstermediğini savunan çok sayıda vatandaş;
“ Kirazlı-Balaban için fırtınalar koptu, ormanlar göz göre göre yok olurken, Çanakkale süt liman” değerlendirmesinde bulundu.
 Kızılkeçili, İğdelik ormanlarını yok eden kesim çalışmalarının, trol andırır şekilde gerçekleştiğinden söz eden  bölge yaşayanları;
“Denizlerde trol cezaya tabi, ormanlar da adeta trol çekiliyor, ağaçlar düz ara kesilip, hava meydanını andırır şekilde sürüm çalışması da yapılıp, arazinin yaşayanları da evlerinden oluyor.
Börtü böcek, kuşlar, tüm orman canlıları ya göç ediyor, ya da çalışmalar sırasında canlarından oluyor. Kazdağları’nın sincaplarını dillerinden düşürmeyenler, bizim ormanların sincapları için tek bir söz neden etmiyor?” diye de sordu.

MADEN KARŞITLIĞINDA VERYANSIN,
GELECEĞE HARAKİRİ’DE SUS-PUS
“Geleceğe Harakiri yapılıyor,  Ormanlar yok oluyor. Maden karşıtı eylemlerde,  ağaçlar kesiliyor savunması yapıp, alanları boş bırakmayanlar, şimdilerde nerede?”  diye soran vatandaşlar, çevrecilerin başlatmaya çalıştıklarını gözlemledikleri yeni bir eylem planından da söz ettiler.
“Şimdi sıra, termiklerde mi?” diye soran çok sayıda Çanakkaleli;
“Çan ilçesinde, 90’ lar da öğle saatlerine dek sis hakim olurdu. Çan girişindeki kara yolunda sis’ten kaynaklı kazaları hatırlıyoruz. Hava kirliliği Çan’ ın vazgeçilmeziydi. Şimdi termik bacalarından bahisle geçmişi hiç akla getirmeden çevre kirliliğinden söz etmek, pek manidar oluyor” şeklinde konuştu.
Balaban eylemlerini, tutulan nöbetleri anımsatan Çanakkaleliler;
“Burnumuzun dibindeki ormanlar yok oluyor, binlerce ağaç kökten kesilip arazi adeta tırmıklanıyor, orman canlıları yaşam alanlarını terk ediyor, kısacası buranın sincaplarına bir Allahın kulu sahip çıkmıyor” ifadeleriyle, “Kazdağları yok oluyor, Sincaplar evsiz kalıyor”  söylemini dillendiren, Maden karşıtı gösterilerde geçen sloganları hatırlatıp,  dikkat çeken değerlendirmede bulundu.

TEPKİSİZLİĞE, TEPKİ..
Vatandaşlar; Metalik maden karşıtı söylemlerin yerini, şimdilerde Termik santrallere yönelik başlatılacağı izlenimi veren mesajların aldığını ileri sürdü ve;
“Ormanlar göz göre göre yok oldu ses veren yok, bir bardak su’ da fırtına koparan çok. Termik santrallere ilişkin bir dizi eylem planı hazırlığında olunması, çevrecilikte gelinen son noktayı da özetliyor” diyerek, yok olan ormanlara karşı gösterilen tepkisizliğe tepki verdi.

Adem Y. Bağ