Basit bir değnekten evrimleşerek baston haline gelen nesnenin beyaz baston oluşunun öyküsü 20. yüzyılda başlar. 1921 yılında bir trafik kazası sonucu kör olan bir fotoğrafçı, çevredekilerin kendisinin kör olduğunu anlaması ve dikkat çekici olması için bastonunu beyaza boyayarak dolaşmaya başlar, Londra sokaklarında. Bu deneyim o denli başarılı olur ki, 1931'de Fransız Körler Örgütü, körlerin bastonunun beyaza boyanmasını ve beyaz baston adıyla simgeleştirilmesini kararlaştırır. Bu uygulama giderek yaygınlaşır ve körlerin kullandığı baston, beyaz baston olarak anılmaya başlar. Bu kapsamda  Her yıl, görme engellilere farkındalık yaratmak amacı ile 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Körler ve Güvenlik Günü çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda  Çanakkale’deki görme engelliler de bir araya gelerek çelenk sunma programı gerçekleştirdi ardından yapılan açıklama ile Görme engellilerin sıkıntıları dile getirildi.

15 Ekim Dünya Beyaz Baston Körler ve Güvenlik Günü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilen  çelenk koyma töreni ve basın açıklamasına  Çanakkale Altı Nokta Körler Derneği, Gören Kalpler Spor Kulübü Derneği, ÇADES ve Türkiye Görme Engelliler Derneği Çanakkale Şubesi  üyeleri katıldı. Çelenklerin sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından  Cumhuriyet Meydanı’nda tören düzenledi. Törende, dernek üyeleri adına açıklamada bulunan Özlem Göçmen, görme engelliler olarak yaşadıkları zorluklardan dem vurarak “Sözde engelli yerleri tehlike tuzağına döndü. Bu konuda yerel yönetimlere büyük sorumluluk düşüyor” ifadelerini kullandı.

Göçmen Konuşmasının  devamında “Sarı şeritleri yapıyoruz ama bunun amacına hizmet edip etmediğini denetlemiyoruz. Görme engellilerin bastonları hala SSK kapsamına alınamadı. Bir görme engelli yılda ortalama 2-3 tane baston kırıyor. Aktif ve bağımsız görme engelliler bu bastonları tek başlarına gezerken yolların bozuk olması, sarı şeritlerin önündeki engeller, direkler, ağaçlar, yanlış park eden araçlar yüzünden bir şekilde kırıyor. Ve bu konuda yerel yönetimlere büyük sorumluluk düşüyor. Görme engellerin güven içerisinde yürüyebileceği sarı şeritleri yapıyoruz ama bunun gerçekten amacına hizmet edip etmediğini denetlemiyoruz. Sözde engelli yerleri tehlike tuzağına dönüyor. Biraz gidiyorsunuz bir tane direk, biraz ileride bir tane ağaç, biraz ileride bakıyoruz kafamızın üzerinde bir tane tabela, yoldan çıkıyoruz, uygunsuz park etmiş arabalar karşıdan karşıya geçeceğiz dikkatsiz sürücüler” dedi.
 
Adem Y. Bağ