15 Temmuz hain planına ilişkin değerlendirmeler, Çanakkale siyasetine yön veren isimlerden geldi.
Uzun bir aradan sonra yeni sezonda ekranlara geri dönen Siyaset Arenasında, Üniformalı teröristlerin  15 Temmuzdaki  Darbe girişimi ve sonrasında yaşanan olaylar irdelendi.
Moderatörlüğünü Ufuk Cankaya’nın yaptığı AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Babacanoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Cahit Özer ve Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş’ın konuk olarak katıldığı yeni sezonun ilk yayınında, 15 Temmuzda yaşanan Darbe girişimi ve sonrasında yaşanan olaylar adeta tartışıldı.
İktidar kanadından, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Babacanoğlu, Cumhurbaşkanının canlı yayına bağlanmasının kırılma noktası olduğunu belirterek 15 Temmuz gecesi yaşanan kalkışmanın Türkiye’yi gerileyecek iç savaş provası olduğunu da söyledi.  15 Temmuz darbe sonrasında yaşanan birlikteliğe değinen Milliyetçi Hareket Partisi İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Cahit Özer ise ‘Özlenen tablo’ dedi.  MHP’nin iç karışıklık ve Meral Akşener’ in durumunu da değerlendiren Özer MHP’yi karıştırmak bahanesi ile Kurultay kararını veren hakimlerin de Tutuklandığını hatırlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş ise  40 yılda Türkiye’deki her kurum yerleşen bir örgütün 40 günde yok edilmeyeceğini söyledi. 
 
Cumhurbaşkanının Mesajı Kırılma Noktası Oldu
Darbe gecesinde yaşananları anlatan AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Babacanoğlu, Darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanının  Canlı yayına telefon ile bağlanarak verdiği mesajın kırılma noktası olduğunu belirtti.
Babacanoğlu; “Darbeler olmaz. Artık darbeler devri kapanmıştır şeklindeki kanaatimiz 15 Temmuz Gecesi izlediğimiz TV’lerden ve ya,  bir çoğumuzun yaz rehaveti ile TV’leri bile izlemediğimiz bir ortamda gelen telefonlar ile öğreniyoruz ki, Türk Silahlı Kuvvetler adına bir grup darbecinin Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur mesajı ardından, Başbakanın ‘bu bir kalkışmadır asla kabul edilemez’ mesajları peş peşe geldi.
Yaşananlar büyük panik ve şok yarattı. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetler adına emir komuta zinciri içinde yapılan bir darbe değildi. Bundan önce de görülmüş başarısız olmuş darbe girişimlerine benzer bir darbe girişimiydi.  Bu süre devam ederken de Cumhurbaşkanının mesajının TV’lerde yayınlanmaması üzerine 3G sistemi ile TV’ye bağlantısı ve Milleti meydanlara davet etmesi kırılma noktası oldu” dedi.  
 Darbe İç Savaş Planı Provasıydı
Dış güçlerin Fetö Terör örgütü vasıtası ile Türkiye’de iç savaş çıkarmak istediğini 15 Temmuzda da bunun provasını yaptıklarını söyleyen Babacanoğlu,  “O gece ben de Biga’ya tatil için gitmiştim. Tatil rehaveti ile telefonu da yanıma almamıştım.  Milletteki tedirginlikleri görünce TV’leri açtık ve işin ciddiyetini kavrayınca hemen Çanakkale’nin yolunu tuttuk ve iskele meydanında toplandık.  Her ne kadar Hükümet Koltuğunda oturan AK Partiyi alaşağı etme yönünde oluşan bir darbe olsa bile sonuçta hepimize yazık olurdu.  Bu darbe de önceden yaşadığımız darbelere benzemiyor.  Bu seferki darbe değil. Bunların amacı bu memleketi 1 Dolara satan hainlerin Memleketimizi bölme ve parçalama planlarına çanak tutmalarından ibarettir. Bu milletin darbeye bu kadar direneceği tahmin edilmiyordu.  Aynı şekilde asker ve polisin içindeki vatanseverlerin AK Partinin politikalarını beğenmiyorsa bile direneceklerini tahmin etmiyorlardı.  Böyle bir şey dış güçler tarafından planlanmış olmalı ki ülkemizi Suriyelileştirme politikası ildi bu kendilerince güvenlik bölgelerine ayrılmış, böylece, parçalanma sürecine girip bir iç savaşın provası yapılmış ve senaryoları yazılmıştır.  Nitekim başarılı olacaklarını sanmışlar ama o gece sabah olunca da büyük bir şok yaşadılar” dedi.  
Darbeden Milli Birik Çıktı
Fetö Terör örgütünün 15 Temmuz kalkışmanın ardından gösterilen beraberlikten Milli birlik çıktığını söyleyen Babacanoğlu “Darbeden sonra anlaşıldı ki doğu ve Güneydoğuda görev yapan askerler geri çekilmiş. Ayrıca Doğu ve Güneydoğuda terör ile mücadele yapıyor sandığımız birliklerindeki komutanların tutuklanmaları da bizim terör konusunda neden bugüne kadar başarı sağlayamadığımızın delilerden biridir.  Bugün gördüğümüz gerçek şudur FETÖ=PKK=İŞİD bunların hepsi kuklacılar tarafından oynatılmakta ve birinin görevi bitti denildiği zaman diğerine görev verilmekte. Bu yapılan darbeden sadece bizim Milli birlik ve bütünlüğümüz çıktı” dedi.  
Çanakkale Birlik Fırsatını Kaçırdı
İskele Meydanında düzenlenen demokrasi nöbetlerine katılmayanları  da eleştiren Babacanoğlu “Demokrasi Nöbetlerini değerlendirecek olursak. Milliyetçi Hareket Partisi bir miting düzenledi.  Arkadaşlarımız ile beraber katıldık. Onlar da bizim İskele Meydanındaki demokrasi nöbetlerimize katıldılar. Fakat Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımızı ısrarla davet etmemize rağmen katılmadılar. Güzel bir görüntü olurdu birlikte olmak.  Hani diyorlar ya ‘burası AK Partinin miting alanına döndü. Biz de başka bir yerde demokrasi nöbeti tutuyoruz. Kabul edilemez olduğunu bildiriyoruz’ demeleri iyi olurdu. Maalesef Çanakkale’de böyle bir fırsat kaçırıldı. Belediye Başkanını, İl Başkanını, İlçe Başkanını burada görmek isterdik. Bundan çok büyük mutluluk duyardık. Çünkü bu darbe sadece bize karşı yapılmadı millete karşı yapıldı” dedi.
 Darbelerden En Çok Biz Çektik
Geçmiş darbelerde gerçekleşen idamları ve masum ölümleri hatırlatan Milliyetçi Hareket Partisi İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Cahit Özer darbelerden en çok çeken kendi partisi olduğunu bunun için darbe gecesi ilk net tavrı Genel Başkanları Dr. Devlet Bahçelinin ortaya koyduğunu söyledi.
Özer; “Darbelerden en çok çeken parti Milliyetçi Hareket Partisidir. İnsanların suçsuz yere nasıl katledildiğini yaşadık.  Özellikle 1978 kuşağı olarak bizler 12 Eylül darbesinde çok masum arkadaşlarımızı idam sehpalarında sallanırken gördük.  Biz darbeleri çok yaşadığımız için 15 Temmuz kalkışmasında tavrımızı net koyduk.  Genel Başkanımız derhal Başbakanı arayarak bu kalkışmanın karşısında demokrasinin yanında olduğumuzu bildirdi” dedi.
O Hakimler Şimdi İçerde
Bilindiği üzere Milliyetçi Hareket Partisinde 1 Kasım seçimleri sonrası bir kaos olmuştu. Bu kaostan yararlanarak Genel başkanlık adaylığına soyunan isimlerden biri de Meral Akşener olmuştu. Hatta Akşener bir konuşmasında ‘Başbakan Olacağım’ demişti.  Mahkemenin ‘Kurultaya gidilebilir’ kararına rağmen Genel Başkan Devlet Bahçeli Kurultaya gitmeyeceklerini söylemişti.  Bütün bu olanları hatırlatan Milliyetçi Hareket Partisi İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Cahit Özer, o gün o kararı veren hakimlerin şu anda hapiste olduklarını söyledi. Özer “ Ben Meral Akşener’in FETÖ cemaati mensubu olduğuna inanmıyorum.  Çünkü onu yıllardan beri tanıyoruz. Fetullah Gülen ile de tanıştığını biliyoruz.  Meral Akşener’in etrafında partileşme gayreti içerisinde olan bu cemaatin adamları ile çevrili.  Biz de bunu fark ettik.  Onun için bu operasyona teslim olmadık.  Bu Cemaat biliyorsunuz, 10 yıl Babacanoğlu’nun (AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Babacanolu)  partisi ile koçak kucağa, el ele oturdular.  Bu oturuştan dolayı Cumhurbaşkanı da dedi ki ‘Allah’ım beni affetsin, Türk Milletinden özür diliyorum’   Bunu söylemek bile iyi bir erdem.  Ama 17-25 Aralıktan sonra boşta kalan bu cemaat, bir yerde yapılanmak zorunda kaldı. Bu da Milli Eğitimde var, Orduda var,  Bütün kurum ve kuruluşlarda AK Parti sayesinde yerleşti. Sadece siyasette dışarda kaldılar.  Siyasette dışarda kalınca da ‘bir siyasi partide toplanabiliriz’ dediler.  Özellikle 1 Kasım seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin Milletvekili sayısı 80’den 40’a düşünce  genel başkanlık arayışlarını başlatmak için bir operasyon gerçekleştirdiler. Ve o operasyon ile Meral Akşener’in etrafını çevirdiklerine inandık biz. Bunu da Genel Başkanımızın dik duruşu sayesinde atlattık. Bundan sonrasını da disiplin kurulu karar verecek.  Ama Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurultayını Mahkeme kararı ile onaylayan hakimler FETÖ Terör ürgütü mensubu olmaktan dolayı şu anda ceza evinde tutuklular” dedi.
Türkiye’de Özlediğimiz Tablo
 15 Temmuz sürecinin ardından yaşanan birlik tablosunu da değerlendiren Özer ‘Özlediğimiz Tablo’ dedi. Özer “Cumhurbaşkanının 15 Temmuzdan sonra şuna inandığına inanıyorum.  %52’nin Cumhurbaşkanı olmadığını %100 Türk Milletinin Cumhurbaşkanı olduğunu yeni anladı.  Çünkü bu darbe kalkışmasına kadar ‘ben seçim ile gelen bir Cumhurbaşkanıyım. Partili bir Cumhurbaşkanıyım. AK Parti Mitinglerinde de konuşurum AK Partiye oy isterim’ düşüncesindeydi. Fakat şu anda 80 Milyonu kucaklayan bir Cumhurbaşkanı tablosu var.  İşte Bizim İstediğimiz Cumhurbaşkanı bu. Yani Türk Milletinin, dağdaki çobanın, ayakkabı boyacısının, fırıncının istediği Cumhurbaşkanı bu.  Devlet Bahçeli’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Baro Başkanının tavırları çok güzel. Bunlar Türkiye’de yıllardır özlediğimiz tablolar” dedi.
Türkiye Yeniden Sahneye Çıkmak İçin Bir Şans Yakalamıştır
Türkiye’nin yeniden sahneye çıkabilmesi için bu birlikteliğin bir şans olduğunu söyleyen Cahit Özer “Bütün dünya şu anda Türkiye’nin gücünü anlamasına rağmen  son 10 senede İsrail politikası 7-8 kere değişti.  Rusya’nın uçağını düşürdük, arkasından özür diledik ardından sözleşme imzaladık. PKK ile açılım süreci yaptık sonra da kandırıldık dedik.  Suriye politikasında hata yaptık. Haftaya Şam’da Cuma namazı kılacağız dedik, kılamadık.  Esad’ın 15 günlük ömrü var dedik götüremedik. Avrupa bize gir diyor girsek bataklığa düşmüş olacağız. Girmesek kafamıza bombalar yağıyor.  O kadar iki yüzlü bantlı değnek haline getirdiler ki bu işi  bütün politikalarımızın elden geçmesi lazım.  Bu da milli mutabakat ile olur.  Şu anda özellikle dış politikada bütün siyasi partililerin temsilcileri oturup doğru yolu bulacak.  Darbeyi yendik ama hala darbe anayasası ile yönetiliyoruz. Bazı maddeler 30 defa değiştirilmiş anayasa delik deşik edilmiş yeni Anayasada bunlar acil yapılmalı. Onun için  diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeniden dünya devletler sahnesinde güçlü bir devlet olabilmesi için bir şans yakalamıştır” dedi.
40 Yılda Yerleşti İse 40 Günde Gitmez
Türkiye’ye 40 yıldır yerleşmeye çalışan ve devletin her kurumuna sızan Fetö Terör örgütü mensuplarının 40 günde bitmeyeceğini söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş “Bu ülke Fetullahçı terör örgütünün kıskacı altında. Daha doğrusu Emperyalizm kıskacı altında Fetö de maşalardan biri.  Başka bir cemaat de olabilirdi ama ona denk gelmiş.  Kanser gibi ülkenin her yerine yayılmışlar.  Her dönemde de belirtiler vermiş.  40 yıldan beri yapılanan bu terör örgütü bir anda kazınmaz.  Ben endişe ile izliyorum. Bu mutluluk tablosu, zafer kazandık edası hepimizde var. Fakat eğer bu örgüt 40 yılda yerleşti ise 40 günde çıkmaz” dedi.   
Amerika Fetö’yü Vermez
Türkiye’nin Fetö Terör Örgütü Elebaşı Fetullah Gülen’i Amerika’dan geri alma talebini de değerlendiern Karakaş “Demokrasi nöbetine gitmekle her şey halledildi gibi bir havaya girmememiz lazım. Giden arkadaşlarımızı tebrik ediyorum, hepsine saygı duyuyorum  ben hiçbirini burada eleştirmiyorum burada ama biz siyasi bir şova girmeden  bunları tartışmazsak önümüz karanlık.  Biz bu işi hallettik diye rehavete kapılmayalım. Çünkü bu iş kolay kolay hallolmaz.  Bu olaylar Amerika’yı da bağlıyor çünkü Amerika silah sanayi ile ayakta kalan bir ülke.  Zaten son 3 yıldır 3 vardiya çalışıyor silah fabrikaları. Peki, Amerika Fetullh Güleni Kullanıyor mu’ Kullanıyor. Çünkü hiçbir mantıklı açıklama yapamadılar. Sadece kem küm.  Peki, Amerika Fetullahçı Terör Örgütünün başını verir mi? Vermez.  Çünkü bu yöntemi birçok ülkede yapıyor bizde de Fetö ile yapıyor.  Onlarca İngilizce Öğretmeni farklı ülkelerde Fetö’nün okullarında ders veriyor. Doğal olarak o okulları askeri üs gibi kullanıyorlar.  Bu yüzden demokrasi nöbetleri güzeldi, Metin Feyzioğlu’nun konuşması güzeldi.  Ama Demokrasi nöbetine bu geldi bu gitti diye takılıp kalmamamız lazım.   Çünkü eleştirerek olayı tüm çıplaklığı ile ortaya koymamız lazım” dedi. 
 


Kaynak: Haber Merkezi